Monday, July 23, 2012

KAPTANIN SEYİR DEFTERİ - 1. Gün

Eveeet!İngiltere yolculuğumuzun 1. gününde, sabah saat (yaklaşık) 9.30'da kalktık.(Yani ben o saatte kalktım) Telaşlı bir hazırlanma sürecinden sonra 11.30'da kalkacak olan İstanbul otobüsümüze bindik. Hani bir kitaptan bahsetmiştim ,Aşk ve Gurur, şu ananemlerdeyken okuyup okuyup da, son 163 sayfasını bitiremediğim Aşk ve Gurur...(Hencepçim bana "MANYAĞ" diyebilir haklı olarak) Annemden aldığı izinle kitabı buldum ve aldım. "CEPA" daki "D&R" dan aldım . Olay yolculuk öncesi akşamı şöyle yaşandı;

D&R'a girdim baktım başlıklara, "DÜNYA; ÖYKÜ-ROMAN" mı ne!!? Öyle bir başlık gördüm.Gittim baktım, tamam Martı Yayınları'nın "WORLD ROMANCE CLASSİCS" serisinin kitapları var...Eee peki sorun ne??!!! Tabii ki de her yerde olduğu gibi sadece Uğultulu Tepeler var... :((( Bu manzara karşısında hüsrana uğramış bir şekilde son çare olarak görevliye sordum...AnkaMall'dekilerle karşılaştıracak olursak kat kat daha güler yüzlü olan görevli abi, gitti bana kitabı buldu geldi :D Tabii benim mutluluktan gerilmiş yüz kaslarımın suratımda oluşturduğu kocaman sırıtma ve hani şu aşırı sevinince gırtlağınızda oluşan gıdıklanmayla beraber öyle bir bağırmışım ki "Ayyy!!!!Çokk teşekkür ederim" diye, hem görevli abi, hem de koskoca mağazanın geri kalanı dehşet içinde bana bakmaktan kendilerini alamadılar....(Daha sonra uzuun uzun bahsedeceğim inşaAllah bu kitaptan :) İşte böyle bir macerayla, sırf son 163 sayfasını okumak için aldığım kitaba adadım yolculuğumun ilk yarısını, ikinci yarısını da müzik dinleyip dışarıyı seyretmeye...Çok güzel fotoğraflık kareler vardı ama, bir türlü sevemediğim fotoğraf makinemizin şarj edilebilir pilleri bitik ve aynı zamanda da kayıp olduğu için hiç fotoğraf çekemedim :(( Her neyse....Otobüsten saat 5'e doğru indikten sonra başladık bizi Üsküdar'a , yani abimin yanına götürecek olan servis aracının kalkmasını beklemeye...2'si büyük 4 valiz, 3(oldukça ağır) el çantası, ve (Esad'ın tabiriyle) bir adet de NEY TORBASIndan oluşan bagajlarımızı ıkış ıkış servis arabasına taşıdık...Servis arabasında, bir adet "STİNG" amca, bir adet "SHUTTER ISLAND" teyze (tövbe ya Rabb'im tövbe), birkaç adet "RECEP İVEDİK" ve bir adet de "MÜCO DAYI" kıvamında şoför amca ile (TABİİ BU ESPRİYİ SADECE HENCEPÇİM ANLAYACAKTIR) birlikte Üsküdar'a kadar gittik.Orada VALİDE-İ CEDİD CAMİİ'nin önünde beklemeye koyulduk...Tabii bu camiiye gelinir de "TEBLİĞ AMCA" ziyaret edilmeden gidilir mi??? (Bunun esprisini de sadece Hencepçim anlayacaktır :) Gidilirmiş demek ki çünkü biz ziyaret etmeden gittik :D

Orda bir süre bekledikten sonra abimin hocası (Allah ondan razı olsun) bizi almaya geldi ve iftarımızı yapacağımız yere götürdü...Sağolsunlar, muhteşem boğaz manzaralı terasta yemeğimizi yedikten sonra sahurda ne yiyeceğimize kadar düşünüp, yanımıza sahurluk bir şeyler koyduktan sonra bizi kalacağımız yere götürdü abimin hocası...İstanbul'un bunaltıcı sıcağında boğazlı kalın penye badiyle yatma aptallığını gösterdiğim için gece boyunca uyuyamadım desem yeri...

 Eveeeeeet işte İngiltere yolculuğumuzun ilk günü böyle geçti dostlar.Bu uzun postu okurken sıkılmadığınızı umuyor ve Hencepçim'de, Allemdurik'imden, Sakar abladan, hayal abladan, ve varlığından haberdar olmadığım (belki de var olmayan) diğer okuyucularımdan yorumlar bekliyorum :D

No comments:

Post a Comment